Obama bizi niye öptü

Bir rüzgarla geldi geçti,Yeni Dünyalı Obama bey,hey hey hey!…bayıldık , mest olduk,alkış tuttuk,hayran hayran baktık…Bize geldi,şaka gibi… Dünyanın başındaki adam bizim yemeklerimizi yiyip,bizim sokaklarımızda dolaştı,meclisimizde konuştu…
Sevindik,çocuklar gibi şen olduk…Güzel bir özdeyişimiz vardır,enteresan durumları ifade eden: Bayram değil,seyran değil eniştem beni niye öptü… Sahi Obama niye öptü bizi? Kendimizi iyi hissedelim diye mi acaba… Irkçı bir dünyadan gelen adamın renginin siyahlığı mı yaklaştırdı bizi ona… Herşeyi düzeltecek diye mi kanıksadık gelişini… Renginin biraz daha esmer oluşu dışında,neler umduk acaba bir Amerikan başkanından…
Bazen bu kadar saf oluşumuza çook seviniyorum… Hala temiz , hala Anadolu temizliğinde devam eden kanmışlığımız garip bir şekilde heyeceanlandırıyor beni…
Yoksa ABD’nin yüzbinleri aşan askerinin dibimizde olmasının konuyla bir alakası yok illaki… ABD’nin yüksek menfaatleri değil illaki Obama’yı buralara çeken , Türkiye’nin dünyadaki en güçlü ve önemli ülke olmasından başka ne olabilir ki… Bir strateji oyunundaki gibi el altında tutulacak küçük kara parçalarından değiliz ki biz… Başka ne beklenebilirdi ki… Yine âli komşumuz Ermenistan’ın dünya siyaseti üzerindeki özelliği, ABD Kuzey Irak’tan çekildikten sonra bir süre nerede konuşlanacağı , kimin neyin garantörü olacağının ne alakası var bu ziyaretle… Ayrıca öküz altında buzağı aramaya ne gerek var canım , altı üstü basit bir ziyaretti işte… Siyah adam gidip şu Türkleri “bir dakika” göreyim , geleyim demiş…
Ziyaret batı basınında çok daha basit yorumlandı ve ABD’nin İslam ile ilişki kurması noktasında değerlendirildi… Zaten Obama’nın söylediklerine ve yuvarladıklarına baktığımız zaman , akşam herhangi birine yaptığımız bir içimlik kahve ziyaretinden başka bir şey de çıkmıyor…
Ziyaretin üzerinden çok geçmedi…24 Nisanda yaptığı konuşmaya dek yorumladık,keyif aldık,beğeni ve eleştiri düzeyinde…Sonra birden bire kesildi herşey… Sanki gelmedi yeni kıtanın siyah başkanı bu topraklara… Duygusallığımız ihanet saydı belki de yanımızda yer almayan deyişleri… Birden bire kavranıverdi,geliş nedeninin biz değil başka nedenler taşıdığı… Ağzından bal damlayanlar kapatıverdiler birden bal damlayan dudaklarını…
Ne bayramdı ne de seyran…
Not: Bu arada ikide bir emniyet şeridine giren geyiklere ve ortalık yere tüküren lamalara lütfen dikkat ediniz.