Unutmak , üstünü örtmek yaşanmışlıkların…Geriye bakmadan yaşamak ; cımbızla seçip almak resimleri dünden… Koskoca bir aklı kara deliklerle doldurmak…
Öfkeyi , sevgiyi ya da herhangi bir duyguyu kontrol edemeden patlayıvermek ve tükenmek , boşa harcamak enerjiyi.
Bu aralar sinemalarımızda yerli filmler salonları dolduruyor…Salonlar dolup taşarken aklıma 2003 senesinde Altın Portakal’da neredeyse ödül bırakmayan “Karşılaşma” filminin salon bulamama nedeniyle vizyona aylar sonrasında girişi geldi. Rahmetli Ömer Kavur ile yaptığım röportajı hatırladım ve burkuldum . Popüler kültürün gel-gitleri arasındaki tezatlar ve elimizde kalanlar incitti düşlerimi.
Salonların dolması , yerli filmlerin izleyici çekmesi ortaya “Devrim Arabaları” gibi filmler çıkarsa da vizyonda kalış süresi , seksenler ile birlikte gelen suya sabuna dokunmayan , damardan romantizm , duygu sömürüsü ya da tuhaf komedi filmlerinin egemenliğiyle devam ediyor… Devrim Arabaları , vizyonda bir kaç hafta kalırken , eğlendirmekten uzak güya komedi filmleri salonları işgal ediyor. Mustafa filmini tartışıp , ekonomik tam bağımsız Türkiye aşığı Mustafa Kemal Atatürk felsefesini yazık ki , bir ülkenin sanayi hamlesi için bir dönüm noktası olan bir film üzerinde yapamıyoruz.
İnsan , şüphesiz unutan , çabuk unutan bir varlık. Hele bu ülkemizde unuttturulmak eylemi ile birleşince şunu düşünmeden geçemiyor insan : banyo yaparken ya da uykuya dalarken görünmeyen bir el gelip aklımızdan unutulmaması gereken şeyleri siliyor mu acaba?
Yüzde doksanından fazlası izleyen , yüzde onundan azı okuyan bir toplumda , kendisine sunulanları düşününce bu duruma şaşırmıyor insan , ama hazmetmekte zorlanıyor.
İzlenen dizilerin ya da programa benzeyen şeylerin çoğundaki tiplemelere ağzı bir karış açık bakanlara çocuklarınızın bu insanlar gibi davranmasını ya da yaşamasını ister misiniz diye sorduğunuzda büyük bir kısmı “tövbe” diye yanıtlayacak olma ihtimaline karşın , ama niye izlemeye devam ediyorsunuz diye sorduğunuzda ise , sorunuzun boşlukta gezinen gözlerde asılı kalma ihtimali ile geçiştirilmesi ve yapıcı bir yanıt alabilme ihtimali , maalesef alışkanlıklardan kurtulmak , ödün vermek anlamına geleceğinden tepki ile dahi karşılanabilirsiniz.
Unutarak , üstünü örterek yaşamak ,dünden ders almamak ve genç akılları kara deliklerle doldurmak bir kader değil illaki…